
Küresel Düzenin Evrimi ve Mevcut Belirsizlik Çağı
İkinci Dünya Savaşı sonrasında kurulan öngörülebilir dünya düzeni, yerini derin bir belirsizlik çağına bırakıyor. Bugün Rusya-Ukrayna’dan Gazze’ye yaşanan çatışmaların ve ABD-Çin arasındaki ekonomik savaşın kökleri, aslında onlarca yıl önce alınmamış kritik kararlara uzanıyor. Savaş sonrası oluşan iyimser ortamda Amerikan’nın Bretton Woods kasabasında alınan bu kararlar (Doların altın ile takas edilebilirliği), doğasında daha sonra Triffin İkilemi olarak adlandırılacak bir çelişkide barındırıyordu. Başkan Richard Nixon’ın 1971’deki kararıyla sistem resmen sona erdirildi, Ancak Amerikan dolarının küresel rezerv para statüsü devam etti. Yine de bu yapı, 2020’lere kadar öngörülebilir bir ortam sağlamayı sürdürdü.
Küresel ekonomik belirsizlik şirketler için en büyük tehditlerden biri gibi görünse de, aslında verimlilik ve dönüşüm fırsatlarıyla dolu bir dönemin kapısını aralar. Bu yazıda, sisli havada nasıl yol alacağınızı, yapay zekâdan veri yönetimine kadar şirketinizi daha verimli bir organizmaya nasıl dönüştüreceğinizi analiz edeceğiz.
1980’lerde küresel piyasalar Çin ile tanıştı, 2000’lerle beraberde Çin dünya ekonomisinde belirleyici bir aktör olmaya başladı. 2020’de patlak veren Amerika–Çin ekonomi savaşı, 1946’dan bu yana devam eden küresel öngörülebilirliği yıktı ve 2023 itibarıyla belirsizlik dönemine girdik. Rusya–Ukrayna (Avrupa–Amerika) çatışması ve İsrail–İran (Hizbullah/Filistin/Gazze) eksenindeki savaşlar kanaatimce 1971’te biten Bretton Woods Sistemi döneminde alınmayan kararların “uzatmalarda” alınmasıyla ilgilidir. Dün almadığımız kararlar, bugünün menüsündeki çatışmaları; bu çatışmalar ise belirsizliği masamıza getirdi.
“Çatışma”yı iki devlet arasında, “savaş”ı ise bir devlet ve bir halk arasında olarak kullanmam tamamen bilinçli seçim, burada da bir belirsizlik var.
Yapay Zeka’daki Gelişmeler: İtici Güç mü, Katkı mı?
2022’de hızla hayatımıza giren, önceden eğitilmiş geniş dil modelleriyle insansı cevaplar üretebilen yapay zekâdaki sıçrama, bu belirsizliğe katkı mı sağladı yoksa onun arkasındaki itici güçlerden biri miydi? Bu sorunun net bir yanıtı yok. Ancak uluslararası taşımacılık sektöründe belirsizliğin sinyalleri 2022’nin son çeyreğindeki göstergelerde mevcut idi; fakat bizim bunu anlamlandırmamız 2023’ün son çeyreğinde, hatta 2024 başlarında gerçekleşti. Son üç yıldır trend ise aşağı yönde seyrediyor. Dibi ne zaman göreceğimiz ise başka bir yazının konusu olsun. Şu kadarını söylemek mümkün: YZ, bu belirsizlik ortamının hem nedenlerinden biri hem de onunla baş etmek için kritik bir araç.
Şirketler: Kriz Anında Bir Organizma Gibi
Daha önceki bir yazımda şirketleri bir organizmaya, departmanları da organlara benzetmiştim. Organizma, hayatta kalmak üzere bir tasarımdır. Belirsizliğin yükseldiği zamanlarda organizma organlara “riskli durum” sinyali gönderir, sinyali alan organlar bunu “RD” moduna geç, yani “harcamayı azalt hayatta kal” emri olarak algılarlar. Bugün; 2025 son çeyreği itibariyle şirketlerin çoğu bu önlemleri aldı. Geç kalanlar bedel ödeyecek iken, erken davrananlar “dibi ne zaman göreceğiz?” sorusunu sormaya başladılar.
Bu arada belirsizlik, sektörden sektöre ve bölgeden bölgeye değişebilir. Biz ticari mal satışı veya taşımacılığı yapan sektörler için konuşuyoruz.
Belirsizlik Ortamında Fırsatları Yakalamak
Hava sisli, puslu veya aşırı yağmurluysa güvenli mesafeden önümüzdeki riskleri fark edemez ve önlem alamayız. Bunun için ilk yapmamız gereken yavaşlamaktır. Yavaşlama dönemleri fırsatlar da sunar, olağan akışta alamadığımız birçok kararı kriz dönemlerinde alabilir ve bu durumu fırsata da çevirebiliriz.
Gelir azaldıysa gideri de azaltmak bir zorunluluktur elbette ama biz bardağın dolu tarafını konuşalım. İletişim araçları son 30 yılda 100 kat hızlandı, ve siz ise hâlâ 2000’lerin alışkanlıklarını devam ettiriyor olabilirsiniz. Peki bunu değiştirmek için uygun zamanlardan geçtiğimizi hiç düşündünüz mü? Dün karşılaşacağınız direnç bugün yok.
Shiptier’in önermesi gibi; iş yapış şeklinize ekleyeceğiniz SaaS teknolojilerle, dün üç birimle çözdüğünüz problemleri bugün tek birimle ve çok daha kısa sürede çözebilirsiniz.
- Tek Veri Girişi: “Müşteri kartları ve ilgili kişilerini; muhasebe, TMS (Taşımacılık Yönetim Sistemi) ve CRM sisteminize ayrı ayrı girmeyi bırakın. Merkezi bir veri ambarı ile ‘bir kez gir, her yerde kullan’ prensibini benimseyin.”
- Otomasyon: “Fatura kesme, ödeme takibi, durum bildirimleri gibi tekrarlanan işleri otomatikleştiren yazılımlara yatırım yapın. Çalışanlarınızı daha yüksek değerli işlere kanalize edin.”
- Veriye Dayalı Karar Alma: “Hangi ürününüzün ne kadar kâr ettiğini, hangi müşteri segmentinin size daha kazançlı olduğunu gerçek zamanlı verilerle takip edin. Bu, sisli havada size net bir görüş sağlayacaktır.”
Böylece dün bekleme ile geçen atıl zaman, sihirli bir şekilde kazanca dönüşür.Belirsizlik çağında kazananlar, değişime en hızlı adapte olanlar olacak.


